Kendi hikayemden biraz anlatacak olursam; zamanında bu oyunu oynamak uğrunda okulu bile asar olmuştuk. Şimdi ise oyunun yüzüne bakmıyoruz. Oysa o dönemler hatırlıyorum da oyun rüyalarıma girerdi. Para verip jeton ile oynardık. Aslında şimdi anlıyorum ki cebimizdeki son kuruşla oyun oynamak bu oyunu daha değerli kılıyormuş. Harçlığımızdan artırıp yemeğimizden kesip bu oyunu oynardık. Mesela okuldayken öğle arası günlük 1 ekmek yemek yiyecek param oluyordu ve paramın arta kalanı ile bu oyuna 2 jetonum yetiyordu. Ama 3. jetonu zorlamak için 1 ekmek değil de 3 çeyrek patates ekmek yiyip içecek de almadığımda 3. jetonu da alabiliyordum. 🙂
Bu oyunu oynayacak kafa arkadaşlarımız da vardı hani… Hatta birimizin parası olmasa birbirimize jeton ısmarlar veya borç verirdik.
Bazen öğlen yemeğini hızlıca yiyip atari salonuna giderdik. Bu salon okulun çok uzağında olmadığı gibi bizim eve okuldan daha yakındı. (Ankara/Yenimahalle de LASER adlı atari salonu)
Öğlen oyun uzun sürerse bazen 1 ders asardık. Bazen de oyun daha da uzar ya da jetonumuz boldur. Bu durumda vakit çabuk geçer ve öğleden sonrasını asardık.
Oyunda ne kadar çok ilerlersek o kadar anlamlıydı bizim için. Kasap diye bir karakter vardı ki o nasıl bir tiptir elinde sallamalarla bize dalarken güler de güler. Bu tipi geçmeden rahat edemeyiz. Daha ilerlerde Bumerang diye bir karakter vardır ki bunu geçmek gerçekten zordur. Ama bumerangı geçerken 2 jetonu harcanmış ve çoğunlukla 3. jetonu da atmış olurduk. Daha da ilerlerde neler var ve nasıl geçilir merakıyla gittiğimiz kadar gitmeye çalışırdık. İki kişi oynarken birimiz kalmışsa ona da destek çıkar tezavurat ederdik. 🙂
İki kişi bir atari makinasında oynarken Mustafa isimli karakteri kimin seçeceği konusu mutlaka önceden konuşulur jeton atmadan kararlaştırılırdı. Gerçi anlaşsak da götlük yapan arkadaşlarımız bizden hızlı davranırsa mustafayı bizden önce seçerdi. 🙂 Size de mecburen Mess kalırdı. Bu karakter daha iri cüsseli olsa da Mustafa nın koşarken yaptığı uçan tekme hareketi sanki en güçlü hareketti. Jack ise Mustafanın yaptığı koşar tekmeyi yerden kayarak yaptığı için sanki Mustafanın hareketine nazaran daha işe yaramazmış gibiydi ve ezik görünürdü. Hannah ise Jack e nazaran daha güçlü görünse de o da kız dı işte 🙂
Nitekim oyunu ilerleyerek hiç bir zaman bitiremesek de cebimizdeki jetonları bitirir ve arkadaşlarımızla birlikte oyunda ilerlemenin vermiş olduğu gururu keyifle yaşardık. Bizim için görev tamamlanmıştı bile. Jeton bitince biraz daha oyalanıp evlere dağılabilirdik artık. 🙂 Eve dönüş yolunda oyundan kareler kafamızda kurulur. Şöyle hamle yapsam daha iyi olurdu veya nasıl güzel yaptım hareketi diye düşünceler bizi bizden alırdı.
Oyun arkadaşımdan birinin adı gerçekten de Mustafa’ydı. Hatta adı Mustafa diye Mustafa karakterini onun seçmesi gerektiğini içten içe düşünsem de yine de bunun lafını bile etmemesi bana tuhaf gelirdi. Nitekim Mustafayı kimin seçeceği için pazarlık illa ki yapılırdı. Sırayla seçerdik vs.
Oyunu güzel kılan ne var diye düşünüyorum da… kesinlikle; tek jetonla uzunca bir süre zevk alarak oyunu oynuyor oluşumuzdu. Mesela Street Fighter da atari salonunda meşhurdu ama o oyunda hareketleri bilmiyorsanız ilk dövüşte yiyeceğiniz dayak yanınıza kar kalarak 2 dk da oyunu ve haliyle jetonu bitiriyordunuz. Bu oyunda ise tek jetonda bile 10 15 dk ilerleyebiliyorduk.
Kısa Açıklama: Cadillacs and Dinosaurs, Japonya’da Cadillacs Kyouryuu Shinseiki adıyla piyasaya sürülen, Capcom tarafından geliştirilen ve Xenozoic Tales çizgi roman serisine dayanan 1993 yapımı ilerlemeli bir arcade oyunudur . Oyun, piyasaya sürüldüğü yıl yayınlanan Cadillacs and Dinosaurs animasyon serisine bir bağlantı olarak üretildi. Gerçi görünüşe göre oyun animasyondan daha popüler oldu. Capcom Power System Changer kartı için bir sürüm planladı ön izlemesi bile yapıldı ancak hiçbir zaman bu sürüm piyasaya sürülmedi.
Oyun üç oyuncuya kadar aynı anda oynayabilir. (Tabi o dönemler bunu yapabilmeniz için yan yana iki atari kutusunun Mustafa oyununu kurup senkronize etmesi gerekirdi bunu fazla görmedim. Ama başka oyunlar için bu yapılırdı.) Seçilen karakterleri sekiz aşamada yönlendirebilir, çeşitli düşmanlar ve patronlarla savaşabilir. Her biri kendi güçlü ve zayıf yönlerine sahip dört oynanabilir karakter vardır:
Karakterler:
- Jack Oyunda dengeli bir tip Gerçek mesleği Tamirci ve Şamandır.
- Hannah Oyundaki tek kız beceri tipidir Gerçek Mesleği Diplomat ve Kaşif.
- Mustapha Oyunun ana karakteri olmasını sağlayan uçan tekmeleriyle ünlüdür. Gerçek mesleği Mühendistir.
- Mess Güç tipidir. Mustafadan sonra bana kalırsa en güçlü karakterdir.
Oyunun isimsiz dinozorları, hem oyuncu karakterlerine hem de düşmanlara saldırabilen tarafsız karakterler olarak görünürler. Oyuncular çeşitli saldırılara erişebilir. Her karakterin, bir düşmanla temas ettiğinde karakterin sağlığını tüketen ve iki veya daha fazla oyuncu birlikte oynadığında bir takım saldırısını tetikleyebilen iki özel hareketi vardır. Oyuncular ayrıca çeşitli ateşli silahlar, kayalar ve patlayıcılar gibi fırlatma silahları ve sopalar gibi yakın dövüş silahları bulabilir ve kullanabilirler. Oyuncu yolda öldüğünde, büyük kötü adamlardan biri birinci şahıs bakış açısıyla kaybeden oyuncunun yüzüne silah doğrultur ve “Kurşun ye, bebeğim!” gibi sözlerle tekrar jeton atması için 🙂 oyuncuyu kışkırtırdı. Oyun 20 saniyelik geri sayım içinde devam etmezse, kötü adam silahını ateşler ve oyun biterdi.
Hikaye: 26. yüzyılda Black Marketeers adlı bir çete topluluğunun bilinmeyen amaçlarına hizmet etmek için dinozorları avlamaya başlamasıyla başlar. Sürekli avlanma süreci dinozorları vahşi hale getirmiştir ve artık köylere ve insanlara saldırmaya başlamışlardır. Dört kahraman: tamirci ve şaman Jack Tenrec, mesleği diplomat ve kâşif olan Hannah Dundee, arkadaş ve mühendis Mustapha Cairo ve gizemli Mess O’Bradovich, Black Marketeers’a karşı birlik olmaya karar verirler.
Kahramanlar, tüm av ağının faaliyet gösterdiğinden şüphelendikleri “Denizdeki Şehir”e doğru yolculuk yaparlar. Bir binanın tepesine ulaştıklarında, Vice adamlarına gruba saldırmalarını emreder ancak onlar Vice Terhune ile savaşırlar. Dövüldükten sonra, Vice onlara kuzey ormanlarında avlanan Butcher’dan (KASAP) bahseder. Bilgiyi takip ederek, Butcher’a ulaşmadan ve onu yenmeden önce çok sayıda ölü dinozor buldukları bataklık ormanından geçerler. Bu arada, avcılık ağında bir diğer büyük isim olan Hogg, Jack’in bataklık ormanında meşgul olduğunu fark eder ve Jack’in Garajını ele geçirmeye karar verir.
Göreve devam eden kahramanlar, güvenli bir şekilde seyahat etmek için arabalarını kullandıkları ölüm çölünden geçerler, ancak daha sonra araba, kruvazör motosikletindeki Hogg tarafından kovalanır. Hogg’u yendikten sonra Jack, gangsterlerin garajını ele geçirdiğini fark eder. Oraya giderler ve garajı gangsterlerden temizlerler, sonunda liderleri Slice (Bumerang) ile yüzleşip onu yenerler ve garajlarının kontrolünü yeniden ele geçirirler.
Bu, onlara dinozorların tuhaf davranışlarından bahseden ve yardım isteyen yaşlı bir köylüden bir mesaj aldıkları zamandır. Çağrıya yanıt olarak, kahramanlar, insanlara vahşice saldıran dinozorları ve köyün birisi tarafından ateşe verildiğini fark ettikleri köye ulaşırlar. Daha da ileri giderek, tüm ağı anlatırken yaşlı köylüyle tekrar karşılaşırlar ve tüm bunların arkasındaki kişinin adını açıklamak üzereyken, Morgan tarafından vurularak öldürülür ve Morgan da gruba saldırır.
Dövüş sırasında, Morgan “doktor”un güçlerinden bahseder ve kendini Morgue adlı dinozor benzeri bir yaratığa dönüştürür. Artık, bir doktorun yeni yaşam formları yaratmaya çalıştığını öğrenmişlerdir. Kahramanlar ilerledikçe kömür madenine ve başka bir ormana ulaşırlar ve burada onları ezmeye çalışan bir dinozorla karşılaşırlar. Sonunda, gangsterlerin vücutlarına korkunç bir dinozor-insan melezi olarak yapışan Tyrog adlı dokunaçlı bir yaratıkla savaştıkları bir yere ulaşırlar.
Tüm ipuçları ve ipuçlarıyla Jack, artık Dr. Simon Fessenden’in olan biten her şeyin arkasındaki beyin olduğunu anlamıştır. Takım, yine “Denizdeki Şehir”in bir yerinde bulunan yeraltı sığınağına doğru yönelir. Kahramanlar, kütüphaneden ve bilgisayar laboratuvarından geçerek sığınağa doğru yönelir, burada doktor bilgisayar ekranında belirir ve kendisini yeni bir dünyanın yaratıcısı olarak adlandırır. Derinlerde bir biyo-laboratuvar vardır ve altında sonunda Fessenden’in laboratuvarına giden bir mağara vardır.
Takımı görünce kendini Morg benzeri bir yaratığa dönüştürür, ancak yenilir. Bu sırada, dönüşüm serumunun etkisi zirveye ulaşır ve Fessenden üç başlı bir yaratığa dönüşür, ancak kahramanlar onu yenmeyi başarır. Yenilgisiyle sakatlanan Fessenden, tüm kompleksi kendi kendini yok etmeye ayarlar. Laboratuvar patlamaya başlayınca, kahramanlar canlarını kurtarmak için kaçarlar, ancak Hannah koşarken düşer ve Jack ona yardım etmek için durur. Laboratuvar yıkıldığı için sadece Mustapha ve Mess laboratuvardan çıkmayı başarır. Jack ve Hannah’ı düşünerek evlerine doğru yürürken, son ikisi arkadan arabayla gelir ve hayatta kalırlar. Dört kahraman da eve döner.
Bu oyun Kategorisizdir